KÖYÜMÜZÜN TARİHÇESİ
Köydeki en eski yerleşim, erken tunç çağı (Anadolu'da M.Ö. 3000-1200) döneminde görülmektedir.(harita1)
Harita 1 ( Erken Tunç Çağı Yerleşim Yerleri)
Daha sonra Hitit İmparatorluğu yerleşimiyle devam etmiştir. Sivas ilindeki en büyük Hitit merkezlerinden biri olan Kalkankaya yerleşim merkezi
köyün güneydoğusunda yer almaktadır. Kalkankaya Hitit yerleşim merkezi Sivas ili antik kervan yollarından Tokat-Sivas Güzergahında bulunmaktadır. Bu güzergah Çekerek’e güneyden kavuşan vadiler ile Kızılırmak’a kuzeyden kavuşan Yıldızeli vadisi, bu iki dağ silsilesi arasından geçen bir doğal yol oluşturur Orta Anadolu’nun kuzeyini Yukarı Kızılırmak Havzasına bağlar Intermediate boyalılarının Yıldız Ovasında ve Tavra Boğazında ele geçmesi, bu güzergahın Erken Tunç Çağında da kullanıldığını göstermektedir Yıldızeli ve Yıldız ovalarındaki küçük boyutlu merkezlerin bu güzergahta yer almaları ve Kalkankaya’da büyük boyutlu bir yerleşimin varlığı, bu yolun Assur Ticaret Kolonileri Çağında kullanıldığına işaret etmektedir Yıldızeli ovasına hakim konumdaki Gerdekkaya, Yıldız ova-sına hakim Kalkankaya ile Kızılırmak’ın kuzey kıyısındaki Kayalıpınar Harabesi, bu güzergahın Hitit İmparatorluk Çağında önemli bir yol olduğuna işaret etmektedir Kalkankaya ile Kayalıpınar Harabesinin büyük boyutlu merkezler oluşları ve Kayalıpınar yakınında Kızılırmak’tan atlıların geçebilmesi, bu yolun Hititlerce önemsendiğini göstermektedirHitit , Roma ve Bizans Devri siyasi ve askeri üstünlüğü yaşanmıştır. Bu dönemlere ait bulunan kalıntıların varlığı bunu ispatlamaktadır.
( Kalkankaya )
Köy, ismini oğuz boylarından almıştır.1071 Malazgirt Muharebesinden sonra Anadolu'ya gelen Türk Boyları tarafından fethedilmiş ve böylece M.S. XI. Yüzyılda Türk topraklarına katılmıştır. Anadolu Selçuklu devletinin ilk sultanı Süleyman şah, Anadolulun Türkleşmesi için orta Asya da ve batı Türkistan da yaşayan Oğuz Boylarını Anadolu'ya davet etmiştir. Anadolu Selçuklu Sultanın üzerine kitleler halinde Anadolu'ya göç eden Oğuz Boyları kısa zamanda Anadolu'nun Türkleşmesinde ve Müslüman olmasında etkili olmuştur. Bizans İmparatorluğunun elinde bulunan topraklar birer birer Türk topraklarına katılmıştır.
Divan-ı Lugat-ı Türk`de Bayat`ın Bay-at kök ve eklerinden oluştuğu; Bay: Zengin ve servet sahibi olan, At: Ünvan, lakap anlamına geldiği ve Bayat`ın Bay-At`tan oluştuğu belirtilmektedir. Bayat adını Oğuzların 24 boyundan birisi olan Oğuz Han`ın büyük oğlu Gün Han`ın Kayı`dan sonra ikinci oğlu olan Bayat`tan almaktadır.
Bayat kelime olarak Hüdavent ve Tanrı anlamına gelir. Türkiye, Azerbaycan ve Türkistan Türkleri`nin ataları olan Oğuz ya da Türklerin ilini meydana getiren 24 boydan biri olup kendilerini Türkmenlerin en soylusu sayarlar. Bayat Boyu (Bayatlar) Oğuz boylarından biri. Bozokların Gün-Hanoğulları koluna bağlıdır.
Oğuzların sağ kolunda bulunan Bayat boyu, ekseri Oğuz hanlarının çıktığı dört Bozok boyundan biridir. Diğer Oğuz boyları gibi Sirüderya (Seyhun) Nehri kıyılarında ve kuzeydeki bozkırlarda yaşayan Bayat boyu, İslamiyet'ten önceki tarihinde, Korkut Ata (Dede Korkut) ile temsil edilmiştir. Bayat boyundan Kara Hoca'nın oğlu Korkut Ata, akıllı, bilgili ve keramet sahibi bir insandı. "Ala atlı kiş tonlu" Kayı İnal Yavku ile ondan sonra gelen hükümdarlar devrinde çıkan birçok zor siyasî meseleler, Korkut Ata'nın dirayeti sayesinde halledilmiştir.
Diğer Oğuz boyları gibi, İslamiyet'i kabul eden Bayat boyunun bir kısmı, 11. yüzyılda Selçuklu hükümdarları idaresinde, Horasan ve İran üzerinden Anadolu ve Suriye'ye geldiler. Anadolu'ya gelenlerin bir kısmı, uçlara yerleştiler. Bir kısmı ise göçebeliği bırakarak, Batı ve Orta Anadolu'da köyler kurdular. Bu bölgelerde görülen ve bazısı günümüze kadar gelmiş olan yer adları, Bayat boyunun Anadolu'ya yerleştiği devirlere aittir. İşte bu köylerden biri de Sivas ili Yıldızeli İlçesi Bayat Köyü’dür.
Orta Asya'da kalan, Bayat boyuna mensup bir kısım oymaklar ise, 13. yüzyılda Moğol istilasından kaçarak, Doğu Anadolu, Suriye ve Irak'a geldiler. 14. yüzyılda Kuzey Suriye'de, Bozok kolunun Avşar ve Beydilli boylarıyla birlikte yaşadılar. Yaz aylarında, yaylak olarak, Anadolu içlerine göçtüler.
Kuzey Suriye'de bulunan, Avşar ve Beğdilli boylarıyla birlikte 40.000 çadırdan fazla olan Türkmenlerin Bozok kolunu meydana getiren Bayatlar, bazı siyasî hadiselere katıldılar. Dulkadiroğulları Beyliğini kurdular. Maraş ve Elbistan bölgesinin yeniden iskânına katıldılar. 15. yüzyılın başlarında, Kara Tatarlardan boşalan Yozgat ve komşu yörelerde, Bozok oymakları yurt tuttu. Bunlar arasında, kalabalık sayıda Bayatlar da vardı. Bu Bayatlar, kışın Kuzey Suriye'ye gittikleri için, Şam Bayatı adını aldılar. Şam Bayatı'nın, bir kısım Akçalu (Ağçolu) ve Akçakoyunlu (Ağçakoyunlu) boylarının kollarıyla birlikte, Kaçar boyunu teşkil ettiler. 15. yüzyılın sonlarına doğru Kuzey Azerbaycan'daki Gence yöresine giden Kaçarların bir kısmı, 17. yüzyılın başlarında İran'ın Esterabad yöresine göç ettirildi. 18. yüzyılın son çeyreğinden başlayarak, 1925 senesine kadar İran'ı idare eden Kaçar Hanedanı, bu Kaçar koluna mensup olup Şam Bayatı'ndan çıkmış olması mümkündür.
Bozok'ta (Yozgat ve civarı) kalan Şam Bayatı kolu ise, çiftçilik yaptığı arazide köyler kurarak, tamamen yerleşik hayata geçtiler. Bayatların önemli bir kolu da, 15. yüzyılın sonunda Akkoyunlu fethi üzerine, İran'a göç etti. Bunların bir kısmı Azerbaycan'da, önemli bir kısmı da Hemedan'ın güneydoğusundaki Kezzaz ve Girihrud yöresinde yerleştir.
Anadolu'nun Türk yurdu haline getirilmesinde ve İslamiyet'in yayılmasında büyük hizmetleri olan Bayat boyundan, büyük şahsiyetler yetişti. Oğuz elinin büyük manevî şahsiyeti Dede Korkut (Korkut Ata), şair Fuzulî, Cem Sultan adına Osmanlı Hanedanının eski atalarına dair Câm-ı Cem-Âyin adlı eseri yazan Mahmud oğlu Hasan, Bayat boyundan yetişen ünlü şahsiyetlerdir.
Köyümüze ait en eski yazılı bilgilere, 387 Numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Karaman ve Rum Defteri (937-1530) II.Cild 500. sayfada rastlamaktayız. 1530 senesine ait Sivas İli Livasında şuan ki ismiyle il merkezine bağlı bir köy olduğunu görmekteyiz. Ayrıca diğer Osmanlı Arşivlerinde ve Şeriyye Sicillerinde kayıtları mevcuttur. Bunların günümüz diline tercüme edilmesi uzun soluklu bir iş olup yapılması gerekmektedir.
(1530 Tarihli Sivas Livası)
Bu yer değiştirme sırasında köyümüzde 7 tane sülale mevcut olup bunlar;
1.Fatmaoğulları
2.Ahmetoğulları
3.Hasanbeyoğulları
4.İmamoğulları
5.Tıkıloğulları
6.Abdullaoğlu
7.Öksemergil
Köy birkaç asır sonra daha batıya ormanın içine Yukarı Köy denilen mevkie kurulmuştur.
Sel baskınlarından dolayı Afet İşleri Genel Müdürlüğü 1965 yılında 49 haneyi yaklaşık
Yazan : Selim Ağkaya